Annemle babam küçükken de çok kavga ederlerdi. Hep aynı
şeyler için değil, her şey için kavga ederlerdi. Bazen uzun sürerdi bu suskunluk
günler, haftalar, aylar. Bazen de kısa…
Uzun suskunlukların ardından büyük özürler beklerdim ben hep
onları izlerken. Bazen sofrada ortamı yumuşatan bir söz, bazen sıradan bir
hareket yeterdi suskunlukları bozmaya. İşte o zaman çok kızardım onlara. O
haftalar süren sessizlik üzerdi çünkü beni. İçimdeki yaşama sevincini azaltarak
haksızlık ederdi. Baskı hissederdim üstümde ya da ne bileyim belki de sorumluluk…
Sonra ufacık bir cümlede saklı barış mesajına olumlu verilen cevaplar benim
günlerce süren üzüntüme değmediğini gösterirdi. Çok sinir bozucuydu. Madem
kolaydı barışmalar neden haftalarca sürerdi ayrılıklar? Sevinemedim, anlamsız hengâmelerden
çıkan düşüncelerimin sorularını cevaplayamazken. Sebepler varken, anlamsız
barışmalar ilan edilirken ve en kötüsü de tekrarlanacağını bile bile…
Bazı sevinçlerde yarım
yutkunur insan. Bilir ki bu kısa sürecek, bilir ki yarım sevinçtir o devamı
gelmeyecek.
Ama unutmuyorum hiç. Bir akşam misafirliğe gitmiştik. Saat
geç olmasına rağmen mesafenin çok da uzun olmaması sebebiyle yürümüştük. Güzel
bir yaz akşamıydı. Şehrin merkezi pırıltılı… Büyük parktan müzik sesleri
yükseliyor. Parkın içindeki akülü arabalar hala faaliyette. Maraş
dondurmacısında sıra bile var caddeye doğru. Baharın coşkusu, havanın güzelliği
herkesin yüzüne yansımış. Kestirme olsun diye parkın içinden bir yol seçiyoruz.
Ben etrafı gözlemliyorum bir yandan. Keskin yeşillik kokusu geliyor burnuma ve
uzaktan uzağa bir hanımeli… Derken bir baktım annemle babam kol kola. Mutlu bir
aile oluverdik oracıkta. Herkesin morali iyi… Annemle babamı kol kola gördüm ya
o parktan geçen en iyi aile ilan ettim bizi. Sevincim içime sığmadı.
Arkalarından dikkatlice izlemeye devam ettim onları. Uzunca bir müddet öyle
yürümeye devam ettiler. Derin bir nefes aldım ve o yol hiç bitmesin istedim.
Sorsan bir daha ne zaman öyle gördün oları, hiç derim. İşte
o yüzden kimileri için sıradan bir yakın temasın bende dünyalar kadar yeri var.
İşte o yüzden annenle babanı el ele görebiliyorsan kıymetini bilmelisin dostum.
Unutma ki bu kareyi ömrünce bir kere gören var göremeyen
var.
Amak-ı Hayal