2.01.2013

Hiç...


Beklemek diye bir şey yoktur. Tıpkı gitmek diye bir şey olmadığı gibi… Beklerken gider insan ve giderken bırakır tüm benliğini var eden duyguları emaneten de olsa…

Umurunda olmaz bazen bitenler. Kalmak ile gitmek arasındaki değeri ölçemeyecek kadar flu bir hale gelir ilişki. Ki pişman olma olasılığı ile doğru karar verememe tehlikesinin çanları uzaklardan ses verir. Kulaklar sağır, dil ise öfkelidir…

Sen ben derken kabuğu kalkar geçmişin. İçinden bir yığın es geçilmiş birikim çıkar. Bu kadar mı kinliydin bana karşı dersin, şaşkınlık yeni başlangıçların habercisi…

İşte öyle anlamsızdır ki kalmak ve gitmek. Bazen giderken müebbet kalırsın ve bundan hiç kimsenin haberi olmaz. Bazen kalırken gidersin, bedenini yanındakine satar ruhunu başka gönülde beslersin. Bazen hiçbiri olmaz Arasat da kalmak gibi ne gelirsin ne de gidersin. Ne cennetin tadını bilirsin ne de cehennemin azabını…

Tek bir gerçek var ki “bitti” denilen hiçbir ayrılık cümlesinde, o yarım kalmış hikâyenin sonunu kimse bilemez, bilemeyecek. Belki elinden sabun köpüğü gibi kayıyordur hayatının en değerli varlığı. Belki de gerinde bırakmaya çalışarak en mantıklı kararı verdin…


Amak-ı Hayal