Bir fıstıklı helva bir de sen vardın hatıralarımın içinde
vazgeçilmezim. Hatırladıkça tebessüm ettiğim, keşke dediğim, özlediğim… Artık
ne fıstıklı helvaların fıstığı eskisi gibi ne de sevgililerin... Tadını unutmadığım
özlemler türüyor içimde bir yerlerde ve sonra savaş ilan ediyor olağan
hayatımın her raddesine... Su olup akmak, rüzgar olup esmek istiyorum
yamacına. Sonra soruyorum kendime ya O özlemiyorsa? Sahi tek taraflı özlemlerin
tatlılığı paylaşılabilir bir şey mi? Korkuyorum… Helvayı tercih ediyorum… Çünkü
seni tercih etmek bu denizin sularını bulandırabilir, kırabilir, incitebilir.
Ki sen benim çocukluğumun büyük gölgeli ismi, küçücük dünyamın büyük insanı,
oyuncaklarımın ortağı, ipmin ucunu tutan karşı taraf, sökülen dizlerimin cankurtaranı,
tatlı çocukluğumun huysuz, asi, sivri tarafı. Özlüyorum seni. Onca hengâmenin
içinde seni de özlemeye zamanım var benim. Aynı gök kubbenin altında aynı
özlemlerin insanları değil miyiz hepimiz?!...
~Sözde Yazar~