8.05.2014

Bugün Günlerden...

Bir ayrılık senfonisi çalar yüreğimin ücra bir köşesinde.
Başka bir vedanın yüzü zuhur eder.
Her ayrılığın rengi başkaymış.
Her gidenin verdiği hüzün, estirdiği meltem…
Sapsarı kirpiklerinden akıp gitti zaman.
Hışıltılı bir rüzgar savruldu tam da orta yerinden zamanın.

Bugün günlerden küskünlük…
Bugün günlerden hüzün…
Bugün günlerden yalnızlık…

Tam da orta yerinden ayrıldı büyük davam.
Dağılırken en ücralara, inceden maraz aldı gönlümün yalnızlık tarlaları.
Bereketini kara toprakla buluşturdu son yolculuk.
Bugün günlerden bilinmezlik…
Bugün günlerden mutsuzluk…
Bugün günlerden ayrılık…

Olgunlaşmamış ne kadar gözyaşım varsa düştü yanaklarımdan.
Tecrübesizce tecrübe ettiğim vakitsizlik hastalığına son damlamı düşürdüm
Ve yeniden yeşereceğimden öylesine umutsuzca en dibe doğru yürüdüm…
Uzayan her yolun aksinde parlayan gün ışığım,
Yokluğunu varlık edip ağır bir yara gibi taşıyorum.
Işığın bile yorduğu, havanın bile soludukça zora soktuğu bir hayatın anlamsızlığında,
Ben…
Ben sadece seni özlüyorum…


Özlemek ne demekmiş şimdi anlıyorum…


-Sözde Yazar-

7.05.2014

Yazmak Özgürlüktür

Yazmak özgürlüktür. Öyle alelade dizilmemiştir cümleler. Senin kontrolünde senin istediğin gibi sıralanmıştır her bir kelime. Nimettir yazmak. Birilerinin ahkâm kestiği her ne varsa, yayarken ortalığa, dilediği gibi… “O öyle değil! Demenin en içsel yoludur bunu kendince paylaşmak. Aslında kimin ne dediğiyle de pek alakası yoktur kendine dediklerinin.


Sıralı devrik cümlelerin sadece senin için anlam taşıyor olması bile muhtemel. Ne huzur verici bir eylemdir yazmak. En güzel sözlerden, en güzel hikâyelerden, en güzel şarkılardan ilham alıp her cümleyle bunu etrafa yaymak… Bugün yağmurlu havaya sitem eden nem kokulu bir evin sıcak odası, yarın ayrılık acısı, ertesi gün doğum, sonra ince ince hüzün ve ya düğün…


-Sözde Yazar-