10.05.2012

Korkuyorum


Hangi taşı kaldırsam altından sen çıkarsın diye korkuyorum. Senden korkmuyorum hissedeceklerimden korkuyorum. Bir süre zarfı dâhilinde her şeyin kuş tüyü gibi uçuşuna şahit oluyorum. Hafifsin… Hafifim… İnce çorapla süet çizme giymişim gibi iyi hissediyorum kendimi. Saten geceliğimle yumuşak yastığımda yatarmış gibi rahatım. Ama ne zaman birini sana benzetsem korkuyorum. İçim acıyor. En başa tekrar sararımda senli hislerden kurtulamam diye korkuyorum. Yanında birini görmekten korkuyorum. Sesini tekrar hatırlamaktan korkuyorum. Kendimden emin olamamaktan korkuyorum…

Hatırlarsında seninde düzenin bozulur diye korkuyorum. Varsa biri, en zararsız benden ürker diye ya da düşmanlık eder diye korkuyorum. Mecbur kalırda bir karşılaşmada elini sıkmak zorunda kalırım diye korkuyorum. Gün gelir çocuklarımız aynı sınıfa düşer diye korkuyorum. Farklı sevdaların ortak noktası olmaktan ve yan yana kalmak zorunda kalmaktan korkuyorum.

Senden korkmuyorum. Yaşadıklarından, yaşayacaklarımdan… İçimdeki sönmüş volkanların tekrar aktifleşmesinden tedirginim sadece. Bunu sen bilemezsin bende bilemem. Yaşamak lazım korkusuz... Öylede yapıyorum zaten. Yeter ki kimse sana benzemesin. Gişede bir memur senin gibi konuşmasın. Sevgi hareketleri sen gibi olmasın. Gülmesin kimseler senin gibi candan, içten, sıcacık. Güldüğü için güldürmesin beni senin gibi.

Geçti hepsi. Hafifledim derken tamda, çıkarsan bir yerden yine, en olmaz bir yerde. İki yol kalır biri çıkmazlı. Ya selam vermek zorundayım can çekişe çekişe ya da hatırlamam seni hiç belki de…

(Bütün yazılarımın konusu ben değilim)


Amak-ı Hayal