Kimsenin merhameti annenin öğrettiği kadar elzem olmuyor. Gün gelip annenden daha çok sevdiğini zannettiğin sevgili, en savunmasız duygularından tutup alaşağı ediyor. Koşulsuz sevgi yokmuş meğer. Sinirlenince ilk merhameti tutup ayırıyoruz bacaklarından. Sevmeyi sevmiyoruz. Hakkını vermek gerekiyor çünkü... Yüreğimizin darlığı, toyluğu, zora gelmeyi değil suyun yüzeyinde kalmayı tercih ediyor.
Bütün güzellikler derinliklerde kalır oysa. Daha vermeden hesabına düştüğümüz alacak davası yoruyor zihnimizi. Kocaman sevmelere yürek açtırmıyor. Eli değse ölüyorsun sevgiden ama... Acıtıyor....
Kimsenin göğsü babanın ki kadar güven, annenin ki kadar şefkat kokmuyor. Bir göğüste gerçekten kaybolamayınca insan, zamanla duyamayınca içinde heyecanla atan o kalbi... Anlıyorsun, tükeniyor o bir avuç kalmış sevgide... Bitiyorsun yavaş yavaş. Gücün, varlığın, sevgin, inancın, umudun, mutluluğun... Bitiyor...
En çok bitenlerin isi çıkmıyor üstünden. Söyleyecek cümlesi, edecek duası, kalacak yeri de kalmıyor bitenlerin. İşte belkide en çok anneni anlıyorsun büyüdükçe, anlamsızca... Sonra bir vakit geliyor anlamlı anlamsız ağlıyorsun... Annene ağlıyorsun, seni anlamayan sevgiliye, bir söze, bir şarkıya, bir beyaz sayfaya öylece yazmaya çalıştığın her cümleye ağlıyorsun.
Dalgalı bir sayfadan sana kalan bir bozuk yazı düşündürüyor seni...
Ya sonra diyorsun kendine...
Ya sonra...
~S'özde Yazar~
19.04.2015
3.04.2015
MERHAMET
Uzun soluklu savaşların ardından geriye tek kalan şeydi merhamet… Ne öncesinde ne de savaş esnasında hissedilmeyen, öncelik verilmeyen
bu duygu, akabinde oluşan o koca enkazına
bakıp merhametiyle baş başa kalır. Herkes kendi payına düşene ağlar. Kendi
payına düşene yeteri kadar ağladıktan sonrada dönüp karşı tarafın enkazına
ağlar.
Merhamet savaşın üvey çocuğudur. İlk olacak hiçbir şeyin
başını hiçbir zaman çekemez. Kavganın, hırpalanmışlıkların, ötelemenin, hırsın
savurduğu tüm duygulardan sonra peyda olur. Merhamet en olması gereken yerde
hep unutulan olmuştur. Ertelenişi, zamanında baskın olamayışı hep ziyan
doğurmuştur.
Oysa merhamet pamuk gibidir. Oysa merhamet sadece
savunmasızı sevmek değildir. Ah merhamet en kirlide bile temizi, güzeli
arattırandır… Candır. İnsanlığın özüdür. Ne kıymetlidir ne inanılmaz bir
duygudur o.
Oysa merhamet beklide sevgiden sonra bize zuhur eden en
insani haldir. Dilimizle zehirlemesek, ellerimizle yerlere sermesek, acıtmasak
hiçbir şeyi, bu kadar uzaklaşır mıydı bizden…
~S'özde Yazar~
Etiketler:
merhamet,
sevgi,
sevgi dili,
şefkat
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)